Merhaba sevgili okurlarım. Yazılarda kavuşmayı, iki kelam dertleşip, farkındalık yoluna birlikte çıkmayı özledim.
Bayram ertesi sizlere hayatınızda her şey gönlünüzce olsun dileği ile başlıyorum.
Bir yağmur yağsın zihnimize, bizi tutsak alan tüm kaygı ve endişeleri yıkasın, eser kalmasın endişe esaretinden, derin bir nefes alsın zihnimiz.
Gereğinden fazla acıma hadsizliğinden arındırsın bizi. Biz bazen kendimize, bazen başkalarına acıma hissinde aşırıya kaçarız.
Her şeyin aşırısı zarar. DENGE anahtardır.
Bahar penceresi açılsın zihin odana, sevgi güneş gibi yayılsın, karanlığın gölgesi bile kalmasın. Unutma güzel düşünceler olursa zihinde, sadece bedeniniz değil hayatınız her yönüyle şifalanmaya başlar.
Bugün kendinizi gözlemleyin.
Mesela acıma hissi bu duygularda aşırıya kaçtığınız oldu mu?
Ben kendimi gözlemleyerek ve benden tezahür eden dünyamı anlamaya, bu hayatta yaşadığım tüm mucizelere şükür ediyor, beni mutlu eden her şey ve herkese sevgi yollarken buluyorum kendimi.
Penceremi cömertçe açıyor ve içime bakıyorum. Kendime boşu boşuna yük ettiğim deli saçması halimi izliyorum.
Boşuna gönül yorgunlukları koştur, koştur bir hayat… Sen koşturdukça diğerlerinin durduğu, hep senden beklediği hayat…
Yaşamımın çoğu fedakarlık adını taktığımız, aşırıya kaçtığımız hadsizliklerle geçti bazılarımız için, bazıları da sadece kendine ve almaya odaklı, onların her birinin istediğini yapmayı adet edinmiş, hadsizliğim bile haddini aşmış!
Birçok insana yani başkalarının dertlerine çözüm bulmalıyım, hissi bende görev haline gelmiş ve onlarca kez nankörlükle karşılaşmama rağmen devam ederken buluyordum kendimi…
Bu adını duygusallık koyduğumuz aşırı ince ve hassas düşünmemin, başıma açtığı onlarca üzüntü ile ordan oraya geçen ömür…
Yanlış anlaşılmasın!
İnsanlara koşturmak, iyilik yapmak çok güzel bir şey bunu yapmaya devam ediyorum ve edeceğim ama haddimi bilerek.
Aşırıya kaçmak, kendini unutup haddini aşmak, kendine iyilik yapmayana, düşünceleri hep karanlık kalana, iyilik yapmak daha ağır bedeller ödetir!
İyilik sadece almaya odaklı insanlara yapıldıkça kendinize ve karşımızdakine çok büyük kötülük haline dönüşüyor.
Mesela para verirsiniz, ancak öyle alışmıştır ki karşı taraf almaya, hiç bir zaman kendi ayaklarının üzerinde durmayan bir asalak yaratırsınız. Bunun gibi bir sürü deneyim tecrübe ettiğimiz, dersimizi aldığımız, haddimizi bildiren her tecrübeye de teşekkür edip, farkındalıkla aynı tuzaklara düşmeden yola devam.
Bugün listemi yaptım, kendi haddimi kendim bildirerek, aşırıya kaçmayı sevgiyle bıraktım. Sevgiyle diyorum çünkü sevmek özdür.
Hal ve hareketlerinden, vs hoşlanmadığın insanlarla, boş insanlarla, hayır için vakit ayırmayan, sadece EGO’sunu besleyen, kalbiyle değil, amaç için hırsla hesaplı kitaplı işler için yaklaşan insanlarla vakit geçirmemek, onları kendi tekâmülüne bırakmak gerekir.
O yüzden HAYIR demek bazen büyük bir İYİLİKTİR. Benden bana yansımalar inşaatı, devrim yaşatıyor bana… Hep şükür!
Sevgili okurlarım, siz de kendi hikayenizin içinde kendi yerinize bakın, şikayetler şükre döner, sen yeterki kendi aşırılığına uyan.
Pirim Hz. Mevlana ne güzel demiş.
Ay doğmuyorsa yüzüne güneş vurmuyorsa pencerene, kabahati ne güneşte ne de ayda ara! Gözlerindeki perdeyi arala!
Hoşçakalın, Sevgiyle kalın.