Var Mısın Ki Yok Olmaktan Korkuyorsun?

Sevgili kitapseverler, bu hafta epey gerilere giderek sizlere İslam’ın bayraktarlığını yapan bir ilim adamı ve düşünürden bahsetmek istiyorum…

Ebu Nasır Muhammed İbn el-Farah el-Farabi 870 yılında Kazakistan’ın Farab kentinde doğmuş, ve yaşamı boyunca yazarlık, astronomluk, filozofluk, ve muzisyenlik yapmıştır. “Düşünmek ruhun kendi kendiyle konuşmasıdır“ diyen Farabi, Türk bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir.

Hayatı boyunca müzik, felsefe, botanik, matematik, ve mantık alanında sayısız eserleri kaleme alan Farabi, sadece filozofları değil birçok bilim adamını da derinden etkilemiş ve buluşların ilham kaynağı olmuştur.

Varlıklı bir ailenin ferdi olarak Saraya yakın olmasına rağmen siyasi iradeyi tamamen reddedip kendini ilme adamıştır. Günde yalnızca bir öğün yemekle hayatını sürdüren Farabi, zamanının her saniyesini ilimle geçirmeye gayret göstermiştir. Çünkü Farabi’ye göre insan ilmi aramakla mükelleftir. Ilmi bulmak, onu öğrenmek ve anlatmak zorundadır.

Çağımız insanının anlamlı ve anlamsız çabalarıyla yüzleşmesi ve yeniden bir yaşam kurgusu inşa etmesi açısından, sadece 120 sayfa olan bu kitapta Farabi’nin ilham dolu hayatı ve çalışmaları örnek alınacak niteliktedir.

“Toplum sevgi ile kaynaşır, adaletle yaşar, dürüst çalışmakla ayakta kalır.”