Muhteşem Lezzetimiz Dönerin Kökeni Orta Asya’ya Dayanıyor

Türk yemeği döneri ‘kadim İbrani ye­meği’ olarak tanıtan Haaretz gazete­sinin iddialarına cevap veren İstan­bul Aydın Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sa­natları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kamil Bostan, “Dönerin kökeni Orta Asya’ya uzanmaktadır. Bugün Türklerin yo­ğun yaşadığı Çin’in bazı bölgelerinde döner yapıldığı bilinmektedir” dedi.

ANADOLU’NUN TADI HERKESE AİT

Anadolu mutfağının herhangi bir millete ait olmadığı belirten Kamil Bostan, şunları dile getirdi: “Önce­likle genel bir değerlendirme yapılır­sa Anadolu, daha geniş kapsamda Or­ta Doğu bölgesi tarih boyunca birçok kadim medeniyete ev sahipliği yap­mıştır. Bu medeniyetler zaman için­de tarihten silinse bile onlara ait bir­çok kültür yaşamaya devam etmiştir. Yeme-içme kültürü de bunlardan bi­risidir. Her gelen medeniyet kendin­den bir şeyler ekleyerek bu kültürün zenginleşmesine katkıda bulunmuş­lardır. Anadolu coğrafyasına gelen en son toplum Türkler olmuştur. Türk­ler, Orta Asya’daki ve göç yıllarında edinmiş oldukları yiyecek içecek kül­türünü Anadolu’ya getirmişler; bura­daki beslenme kültürünü de benimse­yerek belki bazı küçük değişikliklerle günümüze kadar yaşatmışlardır. Bu­gün Anadolu’nun herhangi bir yerin­de üretilegelen yemeği (Yoğurt, tarha­na gibi spesifik bazı istisnalar hariç) herhangi bir ulusa ait diye kesim bir tanımlama yapmanın imkanı yoktur. Bu yemeklerin çoğu Anadolu’ya yani bu coğrafyaya aittir. Geçmiş yıllarda ‘lavaş’ da bir tartışma konusu olmuş, Ermenistan lavaş ekmeğini kendileri adına tescillemek istemişti. Buna kar­şın Türkiye, Azerbaycan ve İran buna karşı çıkmışlardı. Sonuçta Birleşmiş Milletler lavaşın bu coğrafyaya özgü olduğuna karar vermişti. Orta Doğu için de aynı şeyler geçerlidir. İsrail’in dini anlam ve önemi olan ürünlerin haricinde bölgeye ait ürünlere sahip çıkması son derece anlamsızdır.”

DÖNERİN ATASI ÇAĞ KEBABIDIR

Dönerin Türk buluşu olduğu konu­sunda güçlü kanıtlar olduğunu vur­gulayan Bostan, şöyle devam etti: “Kı­lıçlara takılan etlerin ateşte çevirerek pişirilmesiyle ortaya çıkmıştır. Gü­nümüzde Erzurum ve civarında ha­len üretilmekte olan Cağ Kebabı, dö­nerin atasıdır. Bursa’da İskender Bey, yatay olarak pişirilen cağ kebabını di­key olarak pişirmiştir. Bu şekilde ka­bul gören ve benimsenen döner gide­rek tüm coğrafyaya yayılmıştır. Dö­ner, Ortadoğu’da ‘şavurma’ Yunanis­tan’da ‘Gyros’ adıyla bilinmektedir. Aslında şavurma Arapça bir kelime değildir. Türkçe’deki çevirme kelime­sinden türetildiği iddia edilmektedir ki bu iddia güçlüdür.”